Epilasyon, vücutta bulunan kılların/tüylerin kökünden çıkarılması veya yok edilmesi vasıtasıyla vücuttan uzaklaştırılmasını ifade eden kıl/tüy alma yöntemidir. Bu yöntem, deride yüzey seviyesindeki tüy alma tekniklerine kıyasla daha uzun süreli temizlik ve pürüzsüzlük sağlar. Epilasyon, bildiğimiz insanlık tarihi boyunca cildin altındaki kökten tüy çeken cımbız benzeri aparatlar, çeşitli bitki karışımları, balmumu, balmumu dışında reçine vb. hammadelerle yapılan ağda gibi çeşitli yöntemlerle gerçekleştirilmiştir. Günümüzde iğneli epilasyon ve lazer epilasyon gibi modern yöntemler kullanılmaktadır.
Öte yandan, depilasyon, tüyleri kökünden değil yüzey seviyesinden çıkarma sürecini ifade eder. Tıraş etme ve kimyasal kremler kullanma gibi yaygın depilasyon yöntemleri, tüyleri cildin hemen üzerinde çözen kimyasalları içerir. Bu yöntem genellikle epilasyondan daha hızlı ve daha az acılı olmasına rağmen, pürüzsüzlüğün ve temizliğin kısa süreli olmasına neden olur ve tüylerin tekrar çıkmaya başlamasından yalnızca birkaç gün önce pürüzsüzlük kaybolur.
Lazer, rengi ve dalgaboyu sabit ışık demetidir. Standart ışık kaynakları belirli aralıklarda değişken dalgaboylu ışık üretirken, lazeri standart ışıktan ayıran temel özellik sabit dalgaboyuna sahip olmasıdır. Esasen bir kısaltma olan Lazer (Laser: Light Amplification by Stimulated Emission of Radiation) teorik konsept olarak 1917 yılında tüm dünyaca tanınan bilim insanı Albert Einstein tarafından ortaya konmuş, 1940'ların ortalarına kadar Einstein'ın ortaya koyduğu prensipler üzerinde yeni çalışmalar sıklıkla görülmemiş, sonra Charles Townes, Gordon Gould, Artur Schawlow'un önderlik ettiği bilim insanları 1940'ların sonlarında lazer teknolojisinin öncüsü kabul edilen çalışmaları gerçekleştirmiştir. Fakat fiziki olarak lazer ışınının üretimi fizik mühendisliği ve özellikle elektrooptik alanlarındaki gelişmelerle 1960 yılında mümkün olmuştur. Günümüzde dalgaboyu ve üretim tekniklerine göre sınıflandırılan çeşitli lazer tipleri mevcuttur. Bu tiplerden biri olan Ruby Lazer; aynı zamanda ilk üretilen ve kullanılan lazer teknolojisidir. Ruby lazer; Theodore Maiman tarafından icat edimiştir. Yakut (ruby) bir başlığa yüksek enerji pompalanmasıyla çalışan Ruby lazer 694,3 nanometre boyutunda dalgaboyuna sahiptir.
Lazer sistemleri kozmetoloji ve dermatoloji alanları dışında tıbbın bir çok alanında sıklıkla kullanılmaktadır. Özellikle oftalmolojide göz/görme bozuklukları ve katarakt tedavisi alanında sıklıkla duyabileceğiniz lazer teknolojisi; dermatolojide epilasyon dışında amaçlarla da güvenle kullanılmaktadır.
Lazer epilasyon istenmeyen tüylerden kurtulmak için lazer teknolojisini kullanan son yılların en popüler kozmetik prosedürlerinden birisidir. Fotoselektivite prensibine dayanarak çalışır. Kıl kökündeki pigment (melanin) tarafından emilen bir sabit dalga boylu ışık yayarak (lazer ışığı), lazer enerjisinin kıl kökünde ısıya dönüşmesiyle kıl folikülüne zarar verir ve tekrarlayan seanslar sonrası bu kökten kıl çıkmaması hedeflenir. Lazer enerjisi kaynaklı oluşan bu hasar, gelecekteki kıl büyümesini engeller veya geciktirirken çevreleyen cilt ve dokuları etkilemez. Tüy alma işleminde geleneksel yöntemler olan tıraş, cımbızlama, tüy dökücü kremler veya diğer fiziki kıl alma yöntemlerine kıyasla uzun vadeli bir çözüm sunan invaziv (girişimsel) olmayan bir yöntemdir.
Aslında lazer epilasyon kadar kalıcı olmasa da amatör uygulama veya evde uygulama tekniği niteliğinde kullanılabilen özelleştirilmiş standart ışık teknolojileri ile de epilasyon yapılmaktadır. Bu sistemlere IPL (Intense Pulsed Light: Yoğun Atımlı Işık) adı verilmektedir. Genel anlamda IPL sistemleri 400 ila 1200 nm arası dalga boyunda salınımlı ışık enerjisi kullanarak kıl kökünü hedeflerler. Ancak bu hedefleme lazer sistemlerindeki gibi selektif olmadığı için sonuç da aynı etkiyi ve kalıcılığı sağlamaz.
Lazer sistemlerinin epilasyon amacıyla cilt üzerinde kullanımı yıllar önce FDA, NHS gibi dünya çapında güvenilirlik ve etkinlik akredite edici kurumlar tarafından onaylanmıştır ve yıllardır güvenle uygulanmaktadır. Ancak “güvenli ve etkin” diyebileceğimiz her tedavide olduğu gibi lazer epilasyonda da uygulamanın güvenilirliğini ve etkinliğini (dolayısıyla sonuç memnuniyetini) belirleyen unsurlar söz konusudur. En önemli konu uygulama yaptıracağınız yerin mutlaka yetkili bir doktor kliniği olmasıdır. Ülkemizde lazer epilasyon tedavisini uygulama noktasında hekim yönetiminde faaliyet yürüten sağlık kuruluşları yetkilidir. Lazer epilasyon hizmeti alacağınız merkezi belirlerken en önemli ikinci nokta kullanılacak lazer cihazının FDA onaylı, ileri teknoloji bir cihaz olmasıdır. Bunun yanı sıra uygulama yapılacak bölgelerin ayrı ayrı değerlendirilip ilgili her bir bölgedeki cilt ve kıl yapınıza uygun lazer tipinin kullanımı ve enerji değerlerinin de bölgeye ve seansa göre ayarlanması da oldukça önemlidir. Dolayısıyla doktor kontrolünde, lazer epilasyon uygulama tecrübesi yüksek, FDA Onaylı gelişmiş teknolojik cihazlarla işlem yapan doktor kliniklerini seçmeniz hem lazer epilasyon işleminden beklediğiniz sonuçları almanız hem de (özellikle kalitesiz lazer sistemleriyle uygulama yapılması sonucu veya uygulama tecrübesi düşük kişilerin cilt tipine uygun olmayan lazer sistemi veya parametreler ile uygulama yapması sonucu görülebilen) yanık, tahriş gibi istenmeyen durumlarla karşılaşmamanız için oldukça önemlidir.
Lazer epilasyon işleminde, lazer cihazından çıkan yoğun ışık dalgaları doğrudan kıl foliküllerine odaklanarak, kıl köklerinin tahrip olmasını ve bu sayede tüylerin tekrar çıkmasını engeller/geciktirir. Peki, bu işlem sırasında hangi lazer tipleri kullanılmaktadır?
Alexandrite Lazer: Genellikle açık ve orta tenli ve de orta-koyu renk kıl/tüy rengine sahip kişiler için uygundur. Çok hızlı bir tarama özelliğine sahiptir ve geniş alanların tedavisinde kullanılır. Günümüzde yetkin kliniklerde en sık kullanılan lazer tipidir. Günümüzde Alexandrite ve Nd:YAG lazer tiplerini bir arada bulunduran gelişkin cihazlar mevcuttur.
Diode (Diyot) Lazer:Farklı cilt ve kıl tipleri için etkili olan bu lazer, daha derin foliküllere ulaşabilir. Çok yaygın olarak kullanılır ve uzun kıl tedavilerinde etkilidir.
Nd:YAG Lazer: Koyu tene sahip kişiler için daha uygun olan bu lazer tipi, melanin pigmentine daha az hassasiyet gösterir ve bu nedenle geniş skalada hasta kitlesine hizmet verebilir ancak görece acılı bir uygulama deneyimi sunar.
Ruby Lazer: Bu lazer tipi genellikle çok ince ve açık renk tüyler için lazer teknolojisinin bu denli gelişmediği dönemlerde tercih edilirdi. Eskiden yaygın kullanılmış olsa da, diğer tiplere göre günümüzde çok daha az tercih edilmekte hatta kozmetoloji sektörünün geliştiği ülkelerde neredeyse hiç tercih edilmemektedir.
Lazer/Işık Türü | Dalga Boyu (nm) |
---|---|
Alexandrite Lazer | 755 |
Diode (Diyot) Lazer | 808 / 810 |
Nd: YAG Lazer | 1064 |
Ruby Lazer | 694 |
IPL (Yoğunlaştırılmış Işık Kaynağı) | 500-1500 |
Her lazer tipinin farklı dalga boyları ve enerji seviyeleri bulunmaktadır. Bunlar, kişinin cilt ve kıl tipine göre uyarlanabilir, böylece en etkili ve güvenli sonuç alınır.
Lazer epilasyon tedavisine başlamadan önce bir uzmana danışmak, cilt tipinizi ve ihtiyaçlarınızı değerlendirmek önemlidir. Ayrıca, herhangi bir cilt rahatsızlığınız varsa veya hamileyseniz, lazer epilasyon yaptırmadan önce bir sağlık profesyoneli ile konuşmak önem taşır.
Lazer epilasyon, genellikle kalıcı bir çözüm sunması ve geniş alanlarda hızlı tedavi imkanı sağlaması bakımından epilasyon yöntemleri arasında öne çıkar. Ancak, bireyden bireye göre değişen faktörler göz önünde bulundurularak, herkesin kendine en uygun lazer epilasyon yöntemini seçmesi ve bu süreci deneyimli uzmanlar eşliğinde yürütmesi gerekir.
Kılın büyüme evreleri, lazer epilasyonun etkinliğini (yani sonuç başarısını) doğrudan etkileyen önemli faktörlerden biridir. Kılın yaşam döngüsü üç ana fazdan oluşur:
Lazer epilasyon uygulamasının başarısını artırmak için, tedavinin anajen fazında yapılması en etkili sonucu verir. Ancak, her kılın aynı anda aynı fazda olmaması nedeniyle, etkili bir sonuç elde etmek için birden fazla tedavi seansı gerekebilir. Bu nedenle, tedavi aralıkları ve seans sayısı, bireysel kıl büyüme döngüsüne ve tedavi edilen alanın özelliklerine göre ayarlanmalıdır. Ayrıca epilasyon yapılacak bölgedeki kıl ve cilt yapısına uygun lazer tipinin seçimi ve cihaz kalitesinin önemi de unutulmamalıdır. Her bir lazer epilasyon seansı öncesinde ve sonrasında hekiminizin veya hekiminiz kontrolünde işlem yapan uzman estetisyeninizin uyarı ve talimatlarını özenle takip ediniz.
Kıl köklerimiz yaşadığımız sürece organizma faaliyetimizin bir parçası olarak yaşamaya devam etmektedir. Kıl köklerine belirli seans aralıklarıyla lazer enerjisi vasıtasıyla zarar verilmesi sonucu oluşan tahrip sonucu bu köklerden kalıcı olarak kıl büyümesinin sonlanması mümkün olmakla beraber; her bir insan için hayatı boyunca bu köklerden tekrar kıl çıkmayacağı gibi bir garantinin verilmesi mümkün değildir. Kişinin kıl yapısı, hormonal durumu gibi birçok unsur bu konu üzerinde etkilidir. Dolayısıyla her bir birey için lazer epilasyonda kusursuz bitme garantisi gibi bir durumdan söz edilemez. Cilt ve kıl yapınıza uygun planlanan lazer seansları sonrası aradan geçen uzun süre sonrasında tekrar kıl çıkmaması mümkün olmakla beraber, zayıf, ince, güçsüz ve seyrek yapıda kılların çıkması da normal bir durumdur. Bu durumda seyreklikle yapılacak tekrar seansları ile başarılı sonuç alınabilir.
Medikal her konuda olduğu gibi lazer epilasyon tedavisinde de kişiye özellik esastır. Kimi bireyin 4 seans uygulama alması sonucu uzun yıllar tekrar epilasyona ihtiyaç duymaması söz konusu olabilirken, kimi birey 8 seans lazer epilasyon işlemi sonrası belirli bir süre sonra kontrol seanslarına ihtiyaç duyabilmektedir. Veya aynı birey bir bölgede 3 seans sonrası tam sonuç alırken bir başka bölgede 6 seans uygulamaya ihtiyaç duyabilmektedir. Bu noktada önemli olan seansların hasta ve uygulayıcı tarafından doğru planlanması ve düzenli takibidir. Yanık, yara izi gibi durumların oluşmaması için kişinin cilt ve kıl yapısına uygun lazer tipi ve de uygun enerji parametrelerinin ayarlanması çok önemlidir. Ortalama olarak erkek lazer epilasyon hastalarında daha çok seans ve enerji düzeyi gerekirken kadın hastalarda daha az seans ve enerji düzeyi yeterli olabilmektedir. Bu durum erkek kıl yapısının kalınlığı ve kıl büyüme evrelerinin daha hızlı gerçekleşmesi kaynaklıdır. Tabii ki kişiden kişiye hormon salınım yapısına bağlı olarak farklılıklar görülebilmektedir.
Lazer epilasyon uygulaması günümüz yönergeleri doğrultusunda 18 yaşından büyük bireyler için kendi talepleri sonrası, 12-18 yaş arası bireyler içinse veli talebi ve onayıyla uygulanabilmektedir. 12 yaşından küçük bireylerde kıl kökü gelişim evreleri henüz çok erken safhada olduğu için uygulama yapılmamaktadır (Hırsutizm gibi özel durumlar harici).
Yukarda da söz ettiğimiz üzere işlem yapılacak vücut bölgenizdeki cilt tipinize ve kıl yapınıza uygun lazer sistemi seçimi doktorunuz veya doktorunuzun gözetiminde işlem yapan uzman estetisyeniniz tarafından yapılacak ve tarafınıza bildirilecektir. Seçilen lazer sistemine göre uygulama öncesi 2 veya 3 gün önce bölgeyi tıraş etmeniz gerekli olabilecektir, bu konuda bir gereklilik söz konusu ise işlemi yaptıracağınız klinik sizi bu konuda (tamamen tıraş etme / jiletleme veya kısaltma noktasında) mutlaka yönlendirecektir. Lazer epilasyon uygulanacak bölgeye işlemden minimum 1 ay öncesine kadar her hangi bir lazer dışı epilasyon/depilasyon işlemi (ağda, mekanik epilatör/depilatör, tüy dökücü krem/losyon, cımbız) uygulanmamış olması tavsiye edilir. Böyle bir uygulama olduysa mutlaka hekiminize bildirmeniz gerekir. Uygulama öncesinde minimum 1 ay süre kadar güneşlenme/bronzlaşma veya solaryuma maruz kalmamış olmanız tavsiye edilir. Uygulama öncesinde uygulama bölgesine kimyasal peeling / enzim peeling gibi derin cilt soyucu uygulamalar yapıldıysa mutlaka hekiminize bildiriniz. Uygulama bölgesinde veya başka bir bölgede bildiğiniz bir cilt rahatsızlığınız varsa mutlaka hekiminize bildiriniz. Gebelik durumunuz, yüksek derecede kalp rahatsızlığınız, şeker rahatsızlığınız, epilepsi hastalığınız veya çok düşük acı toleransınız varsa mutlaka hekiminize bildiriniz.
Lazer epilasyon uygulaması sonrası doktorunuzun veya doktor kontrolünde işlem yapan uzman estetisyeninizin direktiflerine uymanız önemlidir. Genel olarak işlemden minimum 15 gün sonrasına kadar güneşlenme, bronzlaşma, solaryum gibi güneş ışını veya suni güneş ışını maruziyetinden uzak durmanız, cildinizi güneşten korumanız (güneş koruyucu krem/losyon destekleri de kullanarak) tavsiye edilir. Bu konuda size spesifik olarak tavsiye edilen süre boyunca güneşten korunma noktasında özen göstermeniz önemlidir. İşlem sonrası ilk 48 saat işlem bölgesinde ciltte hassasiyet, kızarıklık, kaşıntı, hafif acı gibi durumlar görülmesi normaldir. Ancak yine de sizde tedirginlik yaratan her hangi bir durumda mutlaka hekiminize başvurunuz. İşlemden sonrayı bölgeyi kaşımayınız ve size tavsiye edilen süre boyunca bölgeye ağda, cımbız, jilet gibi epilasyon/depilasyon işlemleri uygulamayınız.
Lazer Epilasyon uygulaması doğru ellerde (hekim kontrolünde, sağlık kuruluşlarında, FDA Onaylı ve bakımları düzenli olarak yapılan lazer cihazlarıyla, deneyimli operatörler tarafından) yapıldığında herhangi bir kalıcı iz, yanık vb. gibi istenmeyen sonuçlar ortaya çıkmaz. Her bir lazer seansında uygulama yapılacak her bir bölgede cilt ve kıl yapınızın doğru analiz edilip uygun lazer tipinin ve gerekli enerji düzeylerinin ayarlanması önemlidir. Uygulama sonrasında geçici kızarıklık, iritasyon, kaşıntı gibi durumlar söz konusu olabilir. Bu durumlar geçici olup beklenmeyen ve sizi tedirgin eden herhangi bir durumda mutlaka hekiminize başvurmanız önemlidir. Lazer epilasyon sonrası kızarıklık ve acıyı kontrol altına almak için çeşitli krem veya losyonlar uygulanabilir, bunun yanında bölgeyi güneş ışınlarından korumak için de SPF kremler uygulanabilir, bu konuda en doğru devam ürünü önerilerini uygulama yaptırdığınız sağlık kuruluşundan alacaksınız.
Hamilelik döneminde ve doğum sonrası ilk altı ayda lazer epilasyon uygulanması genellikle (özel durumlar söz konusu olabilir) tavsiye edilmez. Bunun sebebi aslında anneye veya bebeğe zarar verme riskinden kaçınmak değildir. Lazer ışınları kıl köklerini spesifik olarak hedeflediği için gebelikte bebeğe veya anneye bir yan etki riski doğurmaz. Ancak gebelik döneminde ve sonraki belirli bir süreç içinde hormonal yapıda ciddi değişimler söz konusu olur. Bu hormonal faaliyet değişimleri kıl büyüme faaliyetlerini de etkiler. Dolayısıyla lazer epilasyon uygulamasından istenen sonucun alınması için hormon faaliyetlerinin dengeye gelmesinin beklenmesi daha sağlıklıdır. Bir başka deyişle; hamilelik boyunca ve bir süre daha sonrasında lazer epilasyon yapılmamasının sebebi güvenlik/güvenilirlik kaygıları değil, etkinlik kaygılarıdır. Uygulamadan en etkin sonucun alınması için gebelik sonrası hekiminiz tarafından lazer epilasyon seans periyotları belirlenecektir.
Hırsutizm Nedir? Problemin Giderilmesi için Lazer Epilasyon Yeterli midir?Hırsutizm (aşırı kıllanma), özellikle kadınlarda görülebilen, tipik olarak erkeklerde görülen bölgelerde aşırı kıl üretimi şeklinde ortaya çıkan bir durumdur. Bu, özellikle yüz, göğüs ve sırt gibi alanlarda normalin üstünde koyu ve kalın kılların büyümesi şeklinde kendini gösterir. Hırsutizmin temelinde yatan nedenler arasında hormonal dengesizlikler, özellikle androjen hormonlarının yüksek seviyeleri bulunmaktadır. Polikistik over sendromu (PCOS), adrenal gland hastalıkları ve bazı ilaçların yan etkileri gibi faktörler hırsutizme yol açabilir. Tedavi seçenekleri arasında lazer epilasyon, hormonal tedaviler ve yaşam tarzı değişiklikleri yer alır. Hırsutizm kaynaklı kıllanmada lazer epilasyon etkilidir ancak kalıcı çözüm için lazer epilasyonun yanı sıra problemin kaynağına gitmek de gerekir. Bu problem yaşayan kişilerin, kendileri için en uygun tedavi yöntemini belirleme konusunda mutlaka bir endokrinolog doktora (ve devamında gerekli diğer uzmanlıklardan doktorlara) görünmeleri ve hekiminin yönlendirmeleri doğrultusunda gerekli tahliller ve devamında tedaviyi uygulamaları tavsiye edilir.
Yukarıda dalga boylarına göre sınıflandırılan lazer tiplerinden söz etmiştik. Buz Lazer, Ütüleme Lazer gibi isimlendirmeler ticari pazarlama amaçlı markalar olup bu sistemler diyot lazer sistemleridir. Buz lazer ismiyle sektörde yer alan lazer sistemi esasen kontakt soğutmalı, 810nm dalgaboyunda bir diyot lazer sistemidir. Temas soğutma sistemleri lazer enerjisinin deri üzerinde yarattığı acıyı hafifletmeye yardımcı olur.
Bu sorunun en doğru kısa cevabı “hiç biridir” diyebiliriz. Çünkü önemli olan kişideki ve hatta uygulama yapılacak bölgedeki kıl ve cilt yapısına uygun lazer sisteminin seçilmesidir. Çoğu hastada çoğu bölgede Alexandrite lazerlerle iyi sonuç alınırken belirli hasta ve/veya bölgelerde Nd:YAG veya diode lazer kullanımı iyi sonuç vermektedir. Bir de her alexandrite lazer veya her Nd:YAG lazer sisteminin aynı olmadığı, cihaz kalitesinin hem güvenilirlik hem de başarılı sonuç açısından önemli olduğu unutulmamalıdır. Sonuç olarak, güvenli ve etkili lazer epilasyon yaptırmak istiyorsanız mutlaka FDA onaylı, dünya çapında kendini ispat etmiş lazer cihazlarıyla işlem yapan bir doktor kliniğine başvurmanız gerekmektedir.
Fitzpatrick skalası, insan derisinin güneş ışığına karşı reaksiyonunu sınıflandırmak için kullanılan bir sistemdir. Altı farklı kategoriden oluşur ve bu kategoriler, insan derisinin renginden, güneşe maruz kalındığında nasıl tepki verdiğine kadar çeşitli faktörlere dayanır. Lazer epilasyonla olan ilişkisi ise, bu skalaya göre deri tipinin, lazer epilasyon işleminin başarısını ve güvenliğini doğrudan etkileyebilmesidir. Deri tipi daha koyu olan bireylerde, lazer ışınının melanin ile daha fazla etkileşime girmesi riski vardır, bu da yan etkilerin artmasına yol açabilir. Bu nedenle, tedavi öncesinde bir bireyin Fitzpatrick deri tipinin belirlenmesi, lazer ayarlarının optimize edilmesine ve tedavi sonuçlarının maksimize edilmesine yardımcı olur. Her Fitzpatrick tipi için farklı lazer dalga boyları ve ayarları önerilir, bu da tedavinin kişiye özgü ve daha etkili olmasını sağlar. Doktor kliniklerinde işlem yaptırmanız durumunda cilt ve kıl yapınıza uygun lazer tipi ve lazer enerji değerleri seçilerek işlem yapılacaktır.
Evet. Teorik olarak kıl kökü barındıran her bölgeye lazer epilasyon uygulaması yapılabilir. Genital bölge lazer epilasyon işleminin cinsel işlev bozukluklarına yol açtığı gibi tamamen temelsiz ve mesnetsiz bir takım söylentiler zaman zaman gündeme gelmiştir. Kesinlikle böyle bir durum söz konusu değildir. Lazer ışınları doğaları gereği hedefli bir derinliğe ulaşırlar. Dolayısıyla genital bölge dahil vücudun her bölgesinde lazer epilasyon işlemi güvenle uygulanabilir. Önemli olan kaliteli, FDA onaylı cihazlarla uzman kliniklerde işlem yapılıyor olmasıdır.
Bundan takriben 10 sene öncesine kadar sektörde kullanılan lazer sistemleriyle bu soruya cevabımız “spesifik özel durumlar hariç hayır” şeklindeydi. Günümüzde ise hassas planlamalar ve uygulama sonrası özenli bakım ile yaz aylarında da lazer epilasyon güvenle uygulanabiliyor. Ancak bu noktada hastanın çok dikkatli olması ve doktorunun talimatlarına harfiyen uyması çok önem kazanıyor. Uygulama yazın yapılabiliyor olsa da uygulamadan sonra belirli bir müddet boyunca güneşlenme/bronzlaşma yapılmamalı. Aslında biz dermatologlar güneşlenmeyi ve bronzlaşmayı genel cilt sağlığı açısından da tavsiye etmemekteyiz. Ancak lazer epilasyon işlemi sonrası hassasiyet arttığı için riskler de artmaktadır. Dolayısıyla yaz aylarında lazer epilasyon yaptırırsanız mutlaka hekiminizin tavsiye ve direktiflerine ekstra özen göstermeniz gerekmektedir
Evde lazer epilasyon günümüz teknoloji maliyetleri ve de lazer teknolojisinin doğru kullanılmadığı takdirde oluşturabileceği zararlar sebebiyle mümkün değildir. Örnek olarak; günümüzde sağlıklı, kaliteli ve FDA Onaylı bir Alexandrite lazer cihazının maliyeti minimum 100.000 Amerikan Doları dolaylarındadır. Bunun yanı sıra enerji Joule parametrelerinin cilt tipine göre doğru ayarlanmaması sonucu yanık/nekroz gibi istenmeyen sonuçların ortaya çıkma olasılığı da söz konusu olduğundan “evde lazer epilasyon” gibi bir seçenek söz konusu değildir.
İnternette veya günlük sosyal hayatta “evde lazer epilasyon” şeklinde duyabileceğiniz ifade esasen ev tipi IPL cihaz sistemlerini kastetmektedir. IPL cihazlar ile evde geçici epilasyon yapmak mümkündür ancak sonuçları ve güvenilirliği lazer epilasyon ile kıyaslanamaz. Maalesef ülkemizde en çok bilinen ve güven duyulan e-ticaret sitelerinde ve pazaryerlerinde dahi bu ev tipi IPL cihazları “lazer epilasyon cihazı” adıyla pazarlanmaktadır.
Hayır. Lazer ışınları beyaz veya sarı tüylerin/kılların köklerini görmezler. Dolayısıyla lazer epilasyon işlemiyle çok açık renkli kılların vücuttan uzaklaştırılması mümkün değildir. Genellikle küçük alanlarda görülen açık renkli tüyler/kıllar için iğneli epilasyon uygulaması yapılmaktadır. İğneli epilasyon lazer epilasyon kadar konforlu bir uygulama olmamakla beraber doğru ellerde küçük bölgelerde güvenle uygulanabilir ve etkili sonuç verir. İğneli epilasyon görece ağrılı bir uygulamadır, lazer epilasyon gibi büyük vücut bölgelerinde uygulanması zordur.
Hayır. Lazer teknolojisinin dermatolojide ve de ayrıca spesifik olarak epilasyon alanında kullanılmaya başlamasından bugüne bu konuda binlerce çalışma yapılmış ve hem in vivo hem in vitro çalışmalar göstermiştir ki; lazer epilasyonun cilt kanserine sebep olması veya cilt kanseri riskini artırması gibi bir durum kesinlikle söz konusu değildir.
Halk arasında kıl dönmesi olarak tabir edilen pilonidal sinüs; erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülen, genellikle vücuttan dökülen kılların kuyruk sokumu bölgesinde deri altına girerek bölgedeki köklerden de güç alarak köklenip iltihaplanması, sıvı veya irinle dolarak apseye sebep olması durumudur. Tedavisi genel cerrahlarca ameliyat ile veya hastanın durumuna göre çeşitli ameliyatsız tedavilerle yapılmaktadır. Kıl dönmesi tedavisi sonrası lazer epilasyon mutlaka tavsiye edilmektedir. Lazer epilasyon hem kıl dönmesi yaşamamış kişilerde koruyucu niteliktedir hem de kıl dönmesi yaşamış kişilerin aynı problemi tekrar yaşamaması için de tavsiye edilir. Kıl dönmesi problemi yaşayan kişilerin öncelikle bir genel cerrah doktora muayene ve akabinde tedavi olup sonrasında lazer epilasyon tedavisine başlaması gerekmektedir.
Sağlık kuruluşları (doktor muayenehaneleri, poliklinikler, tıp merkezleri, hastaneler) web sitelerinde veya internet üzerindeki halka açık diğer mecralarda (Instagram, Facebook gibi sosyal medya hesaplarında) lazer epilasyon fiyatları konusunda açık rakamsal bilgi paylaşamamaktadır. Düzenleyici mevzuat ve yasalar gereği, bu sayfada İstanbul Lazer Epilasyon Fiyatları hakkında açık bilgi paylaşamamaktayız.
Hem bölge bölge hem de tüm vücut kadın ve erkek lazer epilasyon fiyat bilgisi için +90 533 599 44 20 numaralı telefonu arayabilir veya Whatsapp üzerinden bize ulaşabilirsiniz.
Ayrıca, ilgili mevzuat maddeleri gereği sağlık kuruluşları internet sayfalarında kullandıkları lazer cihazının marka ve model bilgilerini de paylaşamamaktadır. Bu konularda detaylı bilgi almak için de bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Lazer epilasyon fiyatları, birçok farklı faktöre bağlı olarak değişkenlik gösterir. Genellikle tedavinin uygulanacağı vücut bölgesinin büyüklüğü, işlem sırasında kullanılacak olan lazerin türü, seans sayısı, lazer epilasyon işleminde kullanılacak lazer sisteminin kalitesi (ve dolayısıyla sarf, yatırım ve amortisman maliyetleri) ve epilasyon işlemini gerçekleştirecek olan kliniğin lokasyonu gibi unsurlar fiyatlandırmada belirleyici olmaktadır. İstanbul Lazer Epilasyon Fiyatları ile İstanbul Lazer Epilasyon Fiyatlarının diğer parametreler aynı olsa bile farklı olması da lokasyon sebepli işletme giderleri farkındandır. Üstelik, tedaviyi yapan uzmanın deneyimi ve kliniğin sunduğu ek hizmetler de maliyeti etkileyebilir. Örneğin, yüz gibi küçük bir alan için yapılan epilasyon, sırt gibi geniş bir bölgeye göre genellikle daha az maliyetlidir. Ayrıca, belirli bir bölgedeki epilasyonun tamamlanması için gereken seans sayısı da kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Dolayısıyla, lazer epilasyon için fiyatlandırma; bölge bölge seans mantığıyla yapılmaktadır. Bu bölge ve seansların toplu halde değerlendirildiği paket programlar da oluşturulabilmektedir.
Erkek lazer epilasyon fiyatları ile kadın lazer epilasyon fiyatları arasındaki farklılıklar, çeşitli faktörlere dayanmaktadır. Erkeklerde genellikle deri daha kalın ve kıl yapısı daha sert olduğundan, bu durum lazer epilasyon işleminin zorluk derecesini artırabilir. Ayrıca, erkeklerin vücutlarında tedavi edilecek alan genellikle daha büyük olduğundan ve daha yoğun kıl yoğunluğuna sahip olduklarından, daha fazla seans gerektirebilir. Bu faktörler, erkek lazer epilasyon tedavisinin maliyetinin kadınlar için yapılan tedaviye göre farklılık göstermesine, daha yüksek maliyetli olmasına neden olur. Öte yandan, kadın lazer epilasyonu genellikle yüz, bacaklar ve kollar gibi daha küçük ve daha az kıl yoğunluğuna sahip bölgelerde uygulandığı için, erkeklerinkine kıyasla daha az maliyetli olabilir. Bu nedenle, tedavi alanının büyüklüğü, kıl yoğunluğu ve tedavi seans sayısı gibi faktörler, epilasyon fiyatları arasındaki farklılıkların ana nedenleridir.
BİZ SİZİ ARAYALIM